16 Ocak 2011

Paris Caddeleri 2010




10 Mayıs
Metrolarla St.Augustin'deki otelimize geldik. Yerleşip sokağa attık kendimizi...İlk durak Madeline Kilisesi, yürüyerek Concorde Meydanı ve Champs Elysees Caddesi...İlk cafe LaDuree'de yenen Club Duree ve 1 kadeh şarap, milföylü pasta ise asla umduğum gibi değil...Kesmedi Arc de Triomphe'ye kadar gittik, üst kata asansörle çıkılabiliyor ama inişte 284 basamak sizi bekliyor...Çok yağmurlu bir havada otele döndük.


11 Mayıs 

Musee d'Orsay'a gittik. İğrenç bir kuyruk olduğundan vazgeçtik. Quartier Latin Bölgesi'ne yürüdük. St.Germain Caddesinde Cafe Flore'de sıcak çikolata içtik. Çok yağmur var. Metro ile Pompidou'ya gittik; Salı günü kapalıymış:(( yürüyerek Notre Dame Kilisesi'ne gittik...Etkileyici...Türk gençlerle karşılaştık...Yürüyerek Cafe de Paris yiyebileceğimiz, St.Germain Caddesindeki lokantaya geldik. Kapalıymış, şunu anladık ki Paris'te her istediğiniz, istediğiniz anda olamıyor...Sonuçta Cafe Las Deux Magots'da (-ki burası sanatçıların uğrak yeriymiş) süperrrrr macorenli pasta, jambonlu kiş, sandviç ve şarap molası verdik. Hotel des Invalides'e girdik. Hiç sevmedim. Faransız terihi hiç ilgimi çekmiyor.Napolyon'un mezarı da...Gelmişken Eiffel'e de gidip fotoğraf çektik. Daha önce çıktığımız için üzerine çıkmayı es geçtik. Hava çok soğuktu. Palais de chaillot'a yürüyüp resim çektik. Sonra donmaya beş kala otelimize döndük.


12 Mayıs 
Sabah ilk iş Louvre'a gittik. Süper yorulduk. Yıllar önce de burayı gezdiğim gün ayaklarımın altı nasır toplamıştı ve 12 sene geçmesine rağmen hala düzelmedi. Bu gittiğimizde anladık ki müzede en görülecek şey Mona Lisa...akabinde soluğu Musee d'Orsay'da aldık. Cafesinde birşeyler yedik. Çok yorgun olduğumuzdan dura otura koleksiyonu gezdik. En gözde parçalar Van Gogh, Monet ve Rembrant. Mr. Bean Filmine konu olan Ressamın annesinin portresini ise dolaştık bulamadık; burada değil mi acaba...Durmadık oturmadık Champ Elysee'ye geldik. Biraz alışveriş yürüyüşü ve ardından Chez Leon... Paris'in en gözde midyecisi olan lokantada Leon Special'i önerebilirim; bir nevi kabuklu midye çorbası, suyunu sona saklamadan midyelerle birlikte tüketmek lazım çünkü çok fazla geliyor.

13 Mayıs

Sabah Pigal'e gittik. Caddede yürüdük. Trene binip Montmatre'ı gezdik. Sacre Coeur'a çıktık. Kiliseye daha önce girdiğimizden sadece sokaklarını gezdik. Ressamlar meydanı çom eğlenceliydi. 1'er kadeh beyaz şarap içtik.Yine afişlerden aldım sonra HardRock Cafe'de unuttum. Nacho ve üstüne rib çok iyi geldi... Pompidou'ya geldik. Çok uzun kuyruğa rağmen içeriye girdik. 12 Euromuza kıyamadığımız için sadece shoplarını ve girişi gezdik. Akşamüstü Rivoli Caddesinde biraz alışveriş ettik. H&M'i buldum:)) Sonra istikamet St.Germain; kilisede ayin ve kitapçıları gezdikten sonra meşhur et lokantasına gidebildik. Kapıda yalansız 100 kişi vardı, yılmadık, bekledik ve süper yedik. Cafe de Paris benzeri bir et, patates, şarap, ve limonlu parfeden oluşan yemek nefisti. Lokantanın ismi mi: Restaurant L'entrecote ve kesinlikle rezervasyon geçerli değil.

1 yorum:

  1. Monmartre harika değil mi? Yakınlarında Amelie filminin çekildiği Cafe'yi bulmuştuk, orada olmak da ayrı bir mutluluktu.
    d'Orsay'daki sıra kötü olmuş...

    YanıtlaSil