24 Kasım 2011

Alacakaranlık Efsanesi- Şafak Vakti- Bölüm 1

Kitaplarının tamamını okudum ve bitince bir "ohh" çektim...Stephenie Meyer yazmış ta yazmış sağolsun. Filmin iki bölüm halinde çekmişler ki gişeden sonca dence nasiplensinler:)) Edward ve Bella en sonunda emellerini gerçekleştirip evlenirler. Bella niyeyse bir tedirgindir (-zaten o kızın hareketlerinde bir tutukluk var, karakterden mi yoksa oyuncudan mı kaynaklanıyor 4. film oldu hala çözemedim...)

Balayına çıkarlar Edward'ların bir de rüya gibi adası vardır orada halvet olurlar...Neyse kızımız kazara gebe kalır (-vampirlerin çocuğu olmaz mıymış?) İçinde bir yaratık büyür, kızımız zaten kaldirik gibiyken iğneipliğe döner ve kendine gelmek işin iğrenç kanları içer. Bu arada kurtlar olaydan
rahatsız olur ama Jacop hem kurtlara karşı gelir hem de kızımıza sahip çıkar. En sonunda korkunç kanlı bir doğum sahnesiyle yarı vampir velet doğar ve doğmasıyla Jacop'u mühürler (şıllık)... Öldü sanılan Bella Edward'ın zehiriyle vampirella olarak hayata döner ve film biter... Herkes ne aşk aman kız aşkı için vampir oldu derken benim tezim şu: Bella işini bilir ve ohhh ölümsüz hayat ne rahat diyerek Edwad'a çok aşıkmış gibi kendini vampir yaptırır ve bu sayede sıçan kılıklı kız güzelleşir ve en güzel evde en yakışıklı çocukla en güzel arabalarla ölümsüzlüğü garantiye alır...Benim filmde ve ayrıca kitapta göremediğim aşk bana bunları düşündürüyor:)) Alt tarafı iyi vampir olup insan kanı emmeyecek, bir nevi hayat boyu diyet, bizim yiyemediklerimizi sayarsak çok az bir fadakarlık da olsun yani...
Açıkçası gidilmeye değmez, n'aapalım ikinciyi de seyredicez artık... seriyi tamamlamak lazım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder