12 Aralık 2016

Uyuyana Kadar - S.J.Watson



Chrissy, az rastlanır bir bellek kaybına sahiptir. Yıllar önce geçirdiği bir “kaza”dan sonra, her gece uyuduktan sonra hafızası silinmekte ve kendini kazadan önceki zamanda zannetmektedir. Her sabah uyandığında kendini yabancı bir odada ve yatakta bulmaktadır. Yanında yatanın kim olduğunu bilmemektedir. Tuvalete girdiğinde, her gün aynı resimlerle karşılaşır. Kocası Ben ve kendisinin resimleri, yanında da açıklamaları vardır. Bir müddet bunları idrak etmeye çalışırken aynadaki orta yaşlı kadın görüntüsüyle de baş etmeye çalışmaktadır. Ben hiç sıkılmadan her gün Chrissy’nin sorularını cevaplar ve onu şu anki hayatlarına inandırmaya çalışır, ta ki bir ertesi gün tekrar uyanıncaya kadar…
Bir gün Chrissy’nin cep telefonu çalar, Dr. Nash isimli bir psikiyatr onu aramaktadır, bir süredir görüştüklerini ve onu hastası olarak takip ettiğini söyler. Chrissy doktor ile buluşur, hayatına yeniden kavuşabilmesi için tek çare olarak onu görür, çünkü Ben, yeteri kadar tedavi yöntemi kullanıldığını söyleyip başka tedavi yöntemlerini şiddetle reddetmektedir. Chrissy, Dr. Nash’ın önerisiyle her gün hatırladıklarını günlük tutmaya başlar, doktor ile birlikte eski yaşadığı yerleri ve tedavi gördüğü klinikleri dolaşır. Artık her sabah ilk işi doktorun telefonda hatırlatmasıyla beraber günlüğünü okumakla başlar. Bilgileri tazelendikçe ve hatırladıklarıyla beraber hayatıyla ilgili gerçekleri üst üste koyar. Ben’in dediği gibi hiç çocukları olmamış olduğu yalandır; yine Ben’in dediği gibi bir çocukları olduğu ama sonra orduda öldüğü de bir yalandır; bir araba kazası geçirdiği de bir yalandır; hatta Ben de bir yalandır. Aslında Chrissy kimdir ve nasıl bu hale gelmiştir?
“Uyuyana Kadar” çok iyi kurgusuyla, dozunda gerilimi, sürükleyici temposuyla çok güzel bir roman. Biraz “50 First Date” filminin senaryosunu andırsa da kitap çok iyi kurgulanmış… Belki de yeni bir filmin senaryosu olabilir…


 Before! Go to Sleep


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder