8 Ekim 2014

Yaz - Kürşat Başar

"Günün birinde hepimiz yalnızca başkalarının dilindeki sözcüklere dönüşeceğiz.
Sadece bizi anlayan birtakım sözcüklerle hatırlanacağız.
Ama belki de, nenemin dediği gibi, bir gün hepimiz bilinmez bir yerde buluşacağız ve birbirimizi çok özlemiş olduğumuz için çok sevineceğiz."


Kürşat Başar'ın son kitabının üzerine tam 11 yıl sonra yazdığı kitabı "Yaz"ın en çarpıcı sözleri bu...
Kıbrıs'ta doğan ve annesini daha doğarken yitiren Murat, küçük yaşlarında babasının da aniden ortadan kaybolmasıyla altüst olur. Ninesiyle birlikte amcasının yanına, İstanbul'a taşınır. Amca, tüm gün kütüphanesinde oturup kitap okumakta ve insanlığın kötülükleriyle ilgili bir antoloji ile uğraşmaktadır. Bir gün, hayatın anlamını bulduğuna dair bir not bırakıp intihar eder ve tüm kütüphanesini Murat'a bırakır.
Bu kez kitapların içinde kaybolmak Murat'ın işi haline gelir. Murat, amcasının arkadaşı Firuz Bey'in iş yerinde çalışmaya başlar ve Firuz Bey'in kızı Emel'e aşık olur. Emel, sırlarıyla birlikte Murat'ın vazgeçilmezi haline gelir. Aralarında, herkesten sakladıkları gizli bir ilişki başlar. Emel, okulu için İngiltere'ye gittiği sırada, Murat'ın haşarı dayısı çıkagelir ve Murat'ı götürdüğü bir partide, Emel'in sırrı açığa çıkar. Emel, bir başkasıyla evlenmek üzeredir. Bunu öğrenen Murat, kendinden 20 yaş büyük Leyla ile ilişkiye girer. En sonunda Emel'in kuzeni, Murat'ı İngiltere'ye gelip Emel'e sürpriz yapması için ikna eder. Emel, eşinden ayrılmıştır. Emel'in gerçek sırrı öğrenilir. (Bunu açıklamam doğru olmaz)... Murat ve Emel'i yeni bir birliktelik beklemektedir. 
Yıllar sonra Murat'ın babasının da bulunduğu bir toplu mezar bulunur. Kemiklerini almak için Kıbrıs'a giden Murat, son anda almaktan vazgeçer; böylece babasının öldüğünü kabullenmek istemez.
Eskinin Türk filmleri tadında, sabun köpüğü gibi bir hikaye. Karakterler oldukça iyi betimlenmiş. Özellikle yan rollerdeki amca ve dayı karakterleri  kitabı sürüklüyor.
Ana tema olan aşk bence biraz havada kalıyor. Sanki Emel zoraki Murat'la birlikte, sırrı yüzünden kimselerle olmak istemiyor da kendine Murat'ı seçmiş gibi. Murat tam bir kaybeden bence... Hem hayatta, hem aşkta...
Kürşat Başar sanıyorum uzun süre ara verince yazarlıktan biraz soğumuş. Nerede o "Başucumda Müzik"in güzelliği, naifliği... Romanın ilk sayfasından itibaren, hemen hemen sonuna kadar "ha şimdi konuya giriyor, ha şimdi girecek" diye bekledim. Benim için sanki asıl hikaye başlayamadan kitap bitti... Çok beğenemedim yani... "Yaz" tam bir yaz kitabı olmuş...
Kürşat Başar'ın çok iyi kotardığı şey ise romanın içine gizlenmiş, klasik, her kitapseverin bildiği, okuduğu romanlara rastlamak oldu. "Bu kitap şu olmalı" diye tam bir beyin jimnastiği yaptım.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder