24 Mart 2015

Fi - Çi / Akilah Azra Kohen

Akilah Azra Kohen'in yazdığı Fi ve Çi kitapları çok satanlar listesinden inmek bilmiyor. Yoldaki kitap Pi'nin de sabırsızlıkla piyasaya çıkması bekleniyor. Yazarın "çatlama cesareti gösteren tohumların hikayesi" olarak lanse ettiği kitaplar, farkındalıkla deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmayı anlatıyor.

Fi aslında matematikteki altın oran (1,168) Dünyadaki tüm güzellikler bu altın orana uyuyor. Tüm insanlar da ister istemez bu altın oranın peşinden koşuyor. 
Ünlü psikolog Can Manay'ın da altın orana uyumlu dansçı Duru'ya tutkuyla aşık olmasıyla başlıyor herşey... Tüm karakterler kendi içinde lanetli ama hepsi de yetenekleri ve işleri konusunda son derece başarılı... Can Manay, ülkenin en iyi ve en çok izlenen psikolojik Tv şovunu yapıyor ve son derece aranan ve başarılı bir psikolog; Duru, konservatuvarın en iyi dansçısı; sevgilisi Deniz, konservatuvarın en başarılı hocası ve çok iyi bir müzisyen; öğrencisi Ada, çok başarılı bir müzisyen ve besteci; Can Manay'ın öğrencisi Bilge, çok başarılı bir öğrenci ve zekası ile çok ön planda; tüm bunların yanında Özge, çok başarılı bir araştırmacı magazin gazetecisi; Can Manay'ın da hocası olan Eti, çok başarılı bir psikiyatrist; Özge'nin patronu çok başarılı bir iş adamı... Herkes kıskanılacak derecede çok başarılı ancak hepsinin de zaafları var... 
Fi'de Can Manay'ın güzelliğin peşinde herşeyi göze alması ve sonunda Duru'yu elde edişi konu ediliyor.
Yaşamın enerjisi anlamına galan "Çi"de ise Duru'nun pişmanlığı, Can Manay'ın takıntılı ve hastalıklı kişiliği konuya hakim. 
Tüm bunları takiben üçlemenin son kitabı Pi de benim tarafımdan da çok büyük bir merak ile bekleniyor.
Fi ve Çi kitapları doğrusu çok iyi bir reklam kampanyasıyla pazarlandı ve çok sattı. Farkındalık, enerji, içinizdeki siz gibi kavramlar günümüzde bir kitabı sattırmak için en doğru kelimeler... Doğrusu Fi, bende övüldüğü gibi bir etki yaratmadı. "Farkındalık" olayına bol bol değinilmesine rağmen ben "farkında" olunacak bir şey bulamadım. Gereğinden fazla uzun ve sıkıcı bir kitaptı ve oldukça da yüzeyseldi. Özellikle dozu aşan cinsellik bana çok itici geldi. "Beyaz dizi" türünde, aşk ve cinsellik dolu bir kitap okuyacağımı düşünmemiştim çünkü... Bunun yanı sıra, ikinci kitap Çi, bence daha iyi kotarılmış... Can Manay'ın obsesifliği ve Duru'nun pişmanlıkları çok iyi dile getirilmiş. Fi'yi okuduktan sonra, karakterlere neler oluyor diye Çi'yi bir çırpıda okuyup bitiriyor insan... Ve şu anda şaşılası bir sabırsızlıkla Pi'yi bekliyorum. 
Beklediğimi bulamasam da Kohen'in kitapları bende alışkanlık yaptı diyebilirim ...






1 yorum: