7 Ağustos 2016

Gökdelen / J.G.Ballard


İngiliz asıllı bilim kurgu yazarı James Graham Ballard'ın "Gökdelen" adlı kitabını Dost Körpe'nin çevirisinden Sel Yayınları'ndan okudum. 1975 yılında yazılan ve orijinal ismi "High Rise " olan kitap, her şeyi içinde barındıran, yüksek katlı bir apartman blogunda yaşayan insanların gün geçtikçe değişen davranışlarını ele alıyor...



35. İstanbul Film Festivali kapsamında gösterime giren kitabın film uyarlamasına zor da olsa bilet buldum. Kitabı o zaman okumamıştım. Ben Wheatley'in yönetimindeki filmin başrollerinde Tom Hiddleston, Jeremy Irons, Sienna Miller Ve Luke Evans oynuyor... Film, kitaptan bazı noktalarda ayrılsa da oldukça iyi bir uyarlama... Şiddet dozu da mükemmel... Bence benim gibi yapın; önce film, sonra kitap, sonra belki tekrar film...



Kendi halinde bir doktor olan Robert Laing, eşinden yeni boşanmıştır ve işine de yakın olan son derece modern bir gökdelene taşınır. Gökdelen, içinde her tür konforu barındırmaktadır. Dükkanlar, market, okul, yüzme havuzu... Gökdelenden çıkmadan da hayatı idame ettirebileceğiniz bir sürü imkan... Binanın mimarı olan Anthony Royal en üst katta yaşamaktadır ve kitapta da en üst sınıfı temsil eder. Binasının nimetlerinden sonuna kadar yaralanır ve binasını sonuna kadar savunur... Televizyon programcısı Richard Wilder'ın dairesi alt kattadır ve zamanla aşağı sınıfın lideri olur. Gökdelende toplum içindeki sosyal sınıflaşmayı bariz bir şekilde görürüz.



Kitap, bu üç karakterin yaşamları ve duyguları üzerinden anlatılır. Gökdelendeki yaşamın başlangıcında huzur dolu düzenli günler zamanla kendini kaos ortamına bırakır. Şiddet ve öfke gökdelene hakim olur. Yağmalar, çatışmalar, ölümler, işkenceler ile insanın en vahşi ve ilkel halinin ortaya çıktığına şahit oluruz. Bu tehlike dolu hayata rağmen gökdelende yaşayanlar binayı terk etmezler. Mazohist bir şekilde olanları kabullenirler.
Aslında 40 sene önce kaleme alınan bu kitap günümüzün residence anlayışına bir ayna tutmuş. Şu an her şeyi içinde barındıran binalarla, insanları içeri hapis olmaya yönelten bir konut anlayışını Ballard'ın muhteşem anlatımı ile birebir görüyoruz... Umarın Ballard'ın ön gördüğü son bizi beklemiyordur...




High-Rise


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder