22 Ekim 2016

Golem ve Cin / Helene Wecker


Yalnız bir Yahudi olan Rotfeld, sahip olduğu mobilya atölyesini batırır ve her şeyini satıp NewYork’a gitmeye karar verir. Seyahate çıkmadan önce ihtiyar Schaalman’dan kendisine hayat arkadaşı olacak bir Golem yapmasını ister. Golem’i ile birlikte gemiye binen  Rotfeld, Golem’i dirilttikten sonra  apandisiti patladığı için ölür. Yalnız kalan Golem, henüz yeni doğmuş bir çocuk kadar cahildir. Kimliği polis tarafından sorgulanan Golem, gemiden atlayarak NewYork’a ayak basar.
Golem’in kıyıya çıktığı yere yakın olan aşağı Manhattan’ın Küçük Suriye mahallesinde kalay ustası olarak yaşayan Arbeely’e tamir için bir ibrik gelir. Tamir sırasında ibriğin içinden hapsedilmiş bir cin çıkar. Cin, kalaycının yanında zanaat öğrenir ve orada yaşamaya başlar ve kendisine Ahmed ismi verilir.
Golem, yaşlı bir haham olan Rabbi Meyer tarafından himaye altına alınır. Rabbi, Golem’e Havva adını verir . Golem sahipsiz yaşayamayan bir varlıktır ve Havva için yeni sahip edinme koşulları, dünyaya gelme ve yok edilme komutları üzerinde Rabbi çalışmalar yapmaya başlar. Havva da bu sırada bir pastanede çalışmaya başlamıştır. Bir müddet sonra Rabbi hastalanarak ölür, Golem ise yalnız kalır.
Bu arada golem’i yaratan Schaalman, gördüğü bir rüyanın etkisiyle, ölümsüzlüğün peşinde New York’a gelir. Temelinde dini eğitim alan yaşlı adam, bulduğu bir büyü kitabıyla büyücüye dönüşmüştür.  Schaalman, NewYork’a ayak basar ve  Rabbi’nin dinsiz yeğeni Michael’in  sahibi olduğu bir Musevi sığınma evine kendini yerleştirir. Michael ise Golem’e karşı ilgisiz değildir. Onu normal bir kadın zannetmekte ve evlenmek istemektedir.
Golem ve Cin bir gün NewYork sokaklarında tesadüfen karşılaşırlar. İkisi de birbirinin insandan farklı varlıklar olduğunu anlar ve bu durum onların ortak sırrı olur; ikisi, haftada bir gece sabaha kadar kentin çeşitli bölgelerini turlarlar. Ahmed, metal işçiliğini sanat haline getirir ve ustasına çok paralar kazandırır. Havva da pastanede çalışkanlığıyla takdir kazanır. Bir gece arkadaşlarıyla birlikte şehrin tanınmış bir dans salonuna gider. Cin de gecenin ilerleyen saatlerinde onlara katılır. Çok eğlenirler ancak pastaneden arkadaşı Anna’nın erkek arkadaşı ile yaptığı tartışmaya Havva da dahil olur ve öfkesine yenilip adamı öldüresiye döver. Kendine engel olmak isteyen cini de tartaklar ve ikisinin yolu orada ayrılır. Kendisinin ne denli tehlikeli olabileceğini anlayan Golem, yeni bir sahip bulmak umuduyla Michael ile evlenmeyi kabul eder. Çiftin düğününde gelini aslında Golem’i yaratan kişi olan Schaalman verir. Havva ve Michael’in evliliği umdukları gibi gitmez. Bu arada Michael, Havva’nın bir Golem olduğunu, Schaalman’ın da bir büyücü olduğunu öğrenir. Schaalman ise anında Michael’i öldürür.
Cin, kendisini ibriğe hapseden büyücü Malik’in yıllar sonraki reankarne hali olan Schaalman’ı öldürebilmek için intihara kalkışır. Ancak Golem bunu öğrenir ve onu kurtarır. Büyücü, her ikisini de ele geçirir ancak büyü kitabındaki sözler, büyücüyü ibriğe sokmaya yeter. Cin, ibriği Beyrut’a götürüp gömer. Golem ise pastanedeki hayatına devam eder. Bir gün cinden NewYork’a gelip kaldığı yerden yaşamına devam edeceğine dair bir telgraf alır. Yeni hayatları onları beklemektedir.
Helene Wecker’in ilk romanı olan Golem ve Cin, iki ayrı kültürün efsanelerinden beslenen dev bir masal kitabı olmuş. Öyle ki ilk 100 sayfadan sonra insanlar ve olayların karışıklığı ve fazlalığı beni uzun yıllardan sonra ilk defa not olarak okumak durumunda bıraktı. Kitap bitince pek çok olayın ve karakterin aslında çok da önemli olmasa da kitabı zenginleştirdiğini keyifle fark ettim. Olay örgüleri çok akıcı bir şekilde devam ederken geçmiş ve olayın geçtiği yıl arasındaki geliş gidişler ve rüyalar kitaba farklı bir boyut kazandırmış. Bir ilk eser olarak bence oldukça başarılı bir kitap olan “Golem ve Cin”, ninelerinin masallarıyla büyüyen biz koca çocuklar için okuması keyifli, güzel bir eser olmuş.
Bu arada cinleri hepimiz masallardan az da olsa biliriz. Cinler wikipediye göre, modern veya antik birçok din ve inanışta, İbrahimi dinler de dahil, bulunan bir tür ruhani mitolojik yaratıktır.
İslam mitolojisinde cinlerin ateşten yaratıldığına inanılır. Bunların dışında cinlerin insanlardan farklı çeşitli özellikleri olduğu düşüncesi çerçevesinde birçok varsayım mevcuttur. Bunlardan bazıları; çeşitli şekillere girebildikleri, çok kuvvetli olup bazı ağır işleri gerçekleştirebilecekleri, istedikleri takdirde gözle görülebilir olabildikleri, çok hızlı hareket edebildikleri şeklinde sıralanabilir.
Golem kavramını ise ilk kez bu kitapta duydum. Yine wikipediye göre golem, efsanelerde ruhu olmayan genelde kilden veya topraktan oluşturulan bir canlıdır. Musevi folklorunda golemler genellikle insan şekli verilmiş çamurdan yapılırlar. Ruhları yoktur, zekaları düşük seviyededir. Genelde büyü ve tılsımlarla verilen emirleri yerine getirmesi için canlandırılır. Verilen emri yerine getirene kadar veya belirli bir zaman boyunca kalır ve sonra yok olur. 


The Golem & the Jinni 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder