25 Kasım 2016

Elveda Güzel Vatanım - Ahmet Ümit


Yıl 1926… Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, Cumhuriyet ilan edilmiştir. Eski bir İttihat ve Terakki üyesi Şehsuvar Sami, Pera Palas Oteli’nin bir odasında, geçmişiyle ve ümitsiz aşkıyla yüzleşir… Son 20 senedir yaşadıklarını Ester’e yazdığı mektuplarla anlatır. 

Osmanlı’daki batılılaşma hareketleri doğrultusunda 1876’da Meşrutiyet ilan edilmiş, fakat 1878’deki Rus Savaşı’nı bahane eden Abdülhamit, Meşrutiyet’i kaldırmıştır. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin temelleri atılır. Cemiyet, zamanla güçlenip iktidara geçer ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte o da ortadan kalkar. Mustafa Kemal ve yandaşları, kendileri de cemiyetten gelme olmasına rağmen, Cumhuriyet’in kurulmasından sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin liderleri olan Enver Paşa ve Talat Paşa’yı kurtuluş mücadelesinden uzak tutmaya çalışır. Mustafa Kemal’e bir grup ittihatçı tarafından İzmir’de suikast girişiminde bulunulur. Bu olaydan sonra eski ittihatçıların çoğu yargılanır ve idam edilir. İşte bu ittihatçı avı sırasında Şehsuvar Sami, kendisinin de yakalanıp yargılanacağını düşünerek Pera Palas’a yerleşir. 20 yıl önce aşık olduğu ve cemiyette  tetikçi olmak için terk ettiği Yahudi kızı Ester’e o zaman yaşadıklarını ve hissettiklerini anlatan 45 ad. mektup yazarak vicdanını rahatlatmaya çalışır. Bu mektuplarda 31 Mart ayaklanması da vardır, Trablusgarp Savaşı da, 1915 Ermeni Tehciri de, 1.Dünya Savaşı da…


Baş komiser Nevzat’ın maceralarını içeren polisiye romanlarıyla severek okuduğum Ahmet Ümit, bu kez tam bir tarih kitabı yazmış. Aslında kaleme aldığı dönem, tarafsız bakış açısıyla anlatılan ilginç ayrıntılara sahip. Devrim, kendi evlatlarını mutlaka yiyor bir şekilde… Benim bu kadar yoğun tarih bilgisiyle ve tarih dersleriyle asla yıldızım barışmadığı için biraz sıkılarak okudum ve bitirdiğimde “ohh” dedim. Bence tarih sevin ya da sevmeyin çatlasanız da bu kitabı okuyun… Farklı bir bakış açısı edineceksiniz…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder