5 Kasım 2016

Piç - Hakan Günday

“İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır. ancak sadece zamanın lehine işleyen zamanla zekasının katili ve kurbanı olan insan, intihar etmeyi utanç verici bulmuştur. ölümsüzlüğün, hayatta kalmaktan geçtiğini öğrendiği için varlığında yamanamaz delikler açarak kendine tecavüz etmeyi öğrenmiştir. böylece insanlığın unutamayacağı ve tanık olabileceği en korkunç gösteri başlamıştır.”
“Piçler iradelerini sadece hayatta kalmak için harcarlar. Dünya üzerinde bir gün daha geçirebilmek için. Çünkü onları en çok zorlayan konu hayattır. Bütün iradelerini yataktan kalkmak akıllarından geçen delice düşünceleri gerçekleştirmemek için harcarlar. Dolayısı ile eline doğdukları topluma yararlı bir birey olmak ve o ele tükürmemek konusunda irade eksikliği çeker. Sadece ve sadece hayatta kalmak için harcadıkları irade miktarı sahip olduklarının hepsini tüketmeye yetecek kadardır. Bu nedenle piçler sosyal hayatın içinde zayıflıklarıyla tanınırlar.”

“Dünya üzerindeki yaşıtlarının yarısı gibi "Tanrı var mı, yok mu?" sorusunu hiçbir zaman sormamış olan piçler,Tanrı'nın var olduğunu bilir ancak ona inanmaz ve kulları olmayı reddederler. Tanrıtanımazların aksine Tanrı'yı bilir ama tanımazlar. Tanrı'nın yarattıklarını hatalı bulurlar. Tanrı'nın çalışma tarzını beğenmezler.”


Hakan Günday’ın “Piç” kitabından bu iki alıntı, kitapla ilgili bir ipucu vermiştir size sanırım… “Piç”, Günday’ın üçüncü kitabı. Şimdiye kadar “Kinyas ve Kayra”, “Az” ve “Daha”  kitaplarını çok severek okudum yazar, insan ruhunu en ince ayrıntısına kadar inceleyen, okuyucuyu derinden etkileyen ve sarsan romanlarıyla biliniyor…
“Piç”in dört kahramanı var… Afgan, Hakan, Cenk ve Barbaros. Ve piç hayatı sürmenin de kuralları. Bir kere aile kavramı son sırada gelecek, deli gibi içki ve sigara içilip aileden alınan para son kuruşuna kadar harcanacak, kimin evi olursa olsun beleşe kalınacak, beleşe yiyip içilecek, alışılmış lüks hayatı devam ettirmek için elde avuçta ne varsa satılacak, v.s… 
“Piç”ten hatırımda kalanlar ise Cenk’in yaratıcı t-shirtleri, Hakan’ın okumadığı ve konularını uydurduğu kitaplar hakkındaki sayfalar dolusu hikayeleri…


Ben “Piç” i çok severek okumadım. Beni biraz yordu açıkçası… Konusu da beni çok fazla sarıp etkilemedi… Günday’ın piçliğin felsefesini yaptığı bu romanı eğer kendisinin sıkı bir okuyucuysanız okuyun ama sakın bir Hakan Günday’ı tanıma kitabı yani bir ilk kitap olarak okumayın…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder