7 Kasım 2016

Sevinç Kuşları Üçlemesi - Sezgin Kaymaz


“Geber Anne” kitabı, önce adının çarpıcılığıyla okudukça da edebi yönü ve sıra dışı hikayesiyle 1998 yılında beni büyülemişti. Daha sonra “Uzunharmanlarda Bir Davetsiz Misafir”, sonra da “Sandık Odası” ile okumaya devam ettim Sezgin kaymaz’ı… O adeta bir edebiyat cambazı… O kadar günlük bir dille o kadar iyi edebiyat yapar ki okurken mest olursunuz.
Sevinç Kuşları üçlemesi de “Deccal’in Hatırı” ile başlayıp “Kısas” ile devam etti ve “Son Şura” ile sonlandı… Ankara’nın yazarı yine Ankara odaklı bir roman dizini oluşturmuştu. İrfan isimli bir çocuğun çevresine toplanmış bir sürü ilginç karakter … Kentsel dönüşüm palavrasının çevresinde, iyi mafya, kötü mafya, zengin iş adamları, onların eşcinsel çocukları, transseksüeller, travestiler, iyi polisler, kötü polisler, sokak çocukları, heteroseksüel doktorlar, garibanlar, haydutlar, sokak çocukları, sokak kadınları, onların pezevenkleri, daha annesinin karnında bıçaklanan İrfan, ona süt ve sevgi veren güneşe çıkamayan Zilha, Veysel’in AIDS’li sevgilileri, acımasız adamlar,  bol bol küfür edip kendi dillerince  konuşup anlaşırlar… Hepsinin ayrı hikayeleri vardır, başlar ve biter…


İlk iki kitabı okumaya doyamasam da aradan geçen yılların ardından hikayeye devam eden “Son Şura” biraz olaylardan kopuk kalmış diye düşünsem de Kaymaz’ın önünde herkesin şapka çıkarması derektiğini düşünüyorum. 


Deccal'in Hatırı (Sevinç Kuşları-1)
Kısas (Sevinç Kuşları-2)



Kitap Adı: Son Şura (Sevinç Kuşları-3)





1 yorum: