7 Mart 2017

Kafamda Bir Tuhaflık / Orhan Pamuk


1960'larda Beyşehir'den İstanbul'a ilk göç eden ailelerden biri… Kültepe ve Duttepe adlı iki İstanbul mahallesi… Bu arsa benimdir diye çitle çevrilip bir gecede üzerine ev dikip o yerin sahibi olunan yıllar… Mevlut ve ailesi de böyle bir gecekondu sahibidirler…Mevlut babasının yanına 1969 yılında henüz 12 yaşındayken gelir ve artık İstanbul’lu olur…
Yıllar sonra Mevlut, amcasının oğlu Korkut’un düğününde gördüğü ve sadece bir an göz göze geldiği gelinin küçük kız kardeşine aşık olur ve 3 yıl boyunca ona mektup yazar. Günü gelince kızı köyden kaçırır ve bir sürprizle karşılaşır. Aslında aşık olduğu kızı değil ablasını kaçırmıştır. Mevlut bu büyük yanlışlığa rağmen kaderinin bu olduğunu düşünür ve daha çirkin olan Rayiha ile evlenir ve yıllarca evli kalır. Tüm bu karışıklığın arkasında aslında Rahiya’yı kaçırmasına yardımcı olan ancak küçük kız kardeş Samiha’ya göz koyduğu için bu olayı tezgahlayan amca oğlu Süleyman vardır. Mevlut karısı Rayiha ve doğan çocukları ile kendince mutlu da olur. 1969 ve 2012 yılları arasında, kırk yıl boyunca İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk, pilavcılık, otopark bekçiliği, bozacılık gibi işler yapar. Arka fonda ise İstanbul sürekli değişim göstermektedir; Sokaklar çeşit çeşit insanla dolar, ülke çeşitli ekonomik ve siyasi çalkantılardan geçer, Anadolu’dan gelenler zengin olup pek çok konuda söz sahibi olur, şehrin büyük bölümü yıkılıp “kentsel dönüşüm” senaryosu altında yeniden inşa edilir ve yeni rant alanları oluşturulur…
Her kitabını takdir ederek okuduğum Pamuk, “Kafamda Bir Tuhaflık” ta bozacı Mevlüt Karataş’ın yaşam hikayesi ile beraber 1960’lardan 2012’ye İstanbul’un yaşadığı kentsel ve toplumsal değişimi anlatmakta… Bunu da oryantelist bir anlayışla bozacılık ve yoğurtçuluk gibi meslekleri kullanarak ve –huyu olduğu şekilde- aynı şeyleri tekrar tekrar vurgulayarak oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Mevlut aslında hiçbir özelliği olmayan son derece silik bir roman kahramanı ancak arkasında o kadar gerçekçi ve gizli bir kahraman var ki o da kitabı okunur kılıyor. Kim mi bu kahraman? Tabii ki İSTANBUL…





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder