1998 Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Jose Saramago’nun
kitabını ilk kez okuyorum. Doğrusu epey araştırdım ilk önce
hangisinden başlayayım diye ve “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş” u seçmem isabetli
bir karar olmuş. Ben kitaba bayıldım. Hem okuması keyifli, hem konu
ilginç, hem çevirisi harika – ki bu çok önemli- , hem de gerçek bir edebiyat
eseri… Bir kere kitapta nokta ve virgül hariç noktalama işaretleri yok;
diyalogları uzun paragrafların içinden çıkarmak okuyucuya kalıyor. Bu ilginç
yazım şekliyle ben ilk kez karşılaştım; ilk başta gözlerime inanamadım ancak
okumaya devam ettikçe noktalama işaretlerini aramaz oldum.
“Ertesi gün kimse ölmedi” cümlesiyle başlıyor
kitabımız. X bir ülkede, ölüm o zamana kadar üstlendiği görevinden vazgeçer ve
artık kimse ölmemeye başlar. Bu durum ilk başta sevinçle karşılasa da zamanla
durumun vahameti ortaya çıkar. İnsanlar ölmemekte, ancak zaman akmaya devam
etmektedir. Yani bir müddet sonra yaşlı, hastalıklı ve ölemeyen insanlar
çoğalacak, bu da kaotik bir ortam yaratacaktır. Cenaze töreni düzenleyenler,
tabut imal edenler işsiz kalırken hastaneler ölemeyen insanlarla dolar taşar. Kilise
ve din adamları ne yapacaklarını şaşırırlar… Ölmek isteyip ölemeyen ve evinde
ölmek üzere olan yakını olanlar için mafya olaylara el atar…
Herkes bu duruma adapte olmaya başlamışken ölüm,
beklenmedik bir anda yine geri döner. Bu kez taktik değiştirmiştir. Ölecek
olanlara bir hafta önceden bir eflatun zarf gönderir ki kişi kendini ölümüne
hazırlasın. Bu durum toplumu daha da kaosa sürükler. Kimse eflatun zarfları
almak istememektir ve ölüme giden son bir hafta oldukça acıklı geçmektedir. Bu
sırada ölümün bir müzisyene gönderdiği eflatun zarf ısrarla geri döner. Ne
yaparsa yapsın ölüm meleği bu durumla başa çıkamaz ve müzisyeni yakın takibe
alır. Bu durumu biran önce çözmesi gerekmektedir ki görevinin başına rahatlıkla
geri dönsün…
Veee “Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş”, başladığı gibi
biter:
"Ertesi gün hiç kimse ölmedi."
"Ertesi gün hiç kimse ölmedi."
Saramago’nun Türkiye’de yayınlanan kitapları
vikipediada şu şekilde geçiyor. Bana da bunları tek tek alıp okumak kalıyor:
No comments:
Post a Comment