11 Ocak 2018

Ormanlardan Hemen Önceki Gece




“Ormanlardan Hemen Önceki Gece “ oyunu hakkında Sadece tek kişikil bir oyun olduğu ve Dot Tiyatro sahnesinde izleyip beğendiğimiz Rıza Kocaoğlu tarafından oynandığı dışında hiçbir şey bilmiyorduk. Bir de tabii aldığı ödüller:

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği tarafından Yılın Erkek Oyuncusu
Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema ödüllerinde En Başarılı Erkek OyuncuMagazin Gazetecileri 21. Altın Objektif ödüllerinde ise Tiyatroda En İyi Erkek Oyuncu

Biz de -aman geçen sene izleyemedik bu sene az da olsa oynanıyor kaçırmayalım- endişesi ile Das Das Sahne için biletlerimizi aldık…
Ana salona girdiğimizde Rıza Kocaoğlu performansına başlamıştı bile… Son seyircinin de oturmasını bekledikten sonra 75 dakikalık bölüm başladı…
Rıza Kocaoğlu oyun boyunca koşuyor, atlıyor, akrobasi yapıyor ve bu arada hiç susmuyor. Anlatacak çok şeyi var ama onu gerçekten dinleyecek kimsesi yok. Çok yalnız… Yolda köşeyi dönüp gitmek üzere olan birini görünce de birbiri ardına, susmadan, ipe sapa gelmez, aklına ne gelirse konuşuyor. Kendini anlatmaya çalışıyor ama başarılı değil. Sözcükler doğru bir şekilde bir araya gelemiyor bir türlü… Bir şeylere kafa tutuyor, kendince uluslararası bir sendika kurmayı düşünüyor, bir odası olmayacağını bile bile bir odanın hayalini kuruyor, bu arada sürekli itilip kakılıyor ama anlatmaktan geri kalmıyor…
Ormanlardan Hemen Önceki Gece (La nuit juste avant les forets) Fransız Çağdaş tiyatro yazarı Bernard Marie Koltes'in tek kişilik oyunu. Koltes, bu oyunu 1977 yılında yazmış. İniş çıkışlarla dolu depresiv bir hayatı olan yazar, yalnızlıklarını, umutsuzluk ve hezeyanlarını eserlerinde dile getirmiş.

Oyun tek perde, dekor bir rampa ve oyuncunun içine girip öfkesini tam anlamıyla dışarı vurduğu bir renkli küpten ibaret… Seyrederken pek bir şey anlamasanız da gözünüzü kırpamıyorsunuz. Sahnede o denli dinamik bir performans var ki kendinizi adeta anlamak için zorluyorsunuz. Klasik tyatrodan çok farklı bir deneyim bu… Seyirciyi, kafa patlatmaya, düşünmeye, araştırmaya ve okumaya teşvik ediyor… İlk başta da değinmiştim: ne konuyu biliyorduk, ne yazarı ne de neyle karşılaşacağımızı… Biraz okuyup gitseydik eminim oyundan daha fazla keyif alacaktık… Herkes hoşlanmayabilir benden uyarması… Ben çok beğendim… Rıza Kocaoğlu’nun performansı ise gerçekten ödüle değerdi, sürekli konuşup sürekli hareket ederken nefesi kesilmeden 75 dakikayı tamamlamak her oyuncunun harcı olmasa gerek… Deneysel tiyatro meraklıları kesinlikle kaçırmamalı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder