“Ormanlardan Hemen Önceki Gece “ oyunu hakkında Sadece tek kişikil bir oyun olduğu ve Dot Tiyatro sahnesinde izleyip beğendiğimiz Rıza Kocaoğlu tarafından oynandığı dışında hiçbir şey bilmiyorduk. Bir de tabii aldığı ödüller:
Tiyatro Eleştirmenleri Birliği tarafından Yılın Erkek
Oyuncusu
Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema ödüllerinde En Başarılı
Erkek OyuncuMagazin Gazetecileri 21. Altın Objektif ödüllerinde ise
Tiyatroda En İyi Erkek Oyuncu
Biz de -aman geçen sene izleyemedik bu sene az da olsa oynanıyor kaçırmayalım- endişesi
ile Das Das Sahne için biletlerimizi aldık…
Ana
salona girdiğimizde Rıza Kocaoğlu performansına başlamıştı bile… Son seyircinin
de oturmasını bekledikten sonra 75 dakikalık bölüm başladı…
Rıza Kocaoğlu oyun boyunca koşuyor, atlıyor,
akrobasi yapıyor ve bu arada hiç susmuyor. Anlatacak çok şeyi var ama onu
gerçekten dinleyecek kimsesi yok. Çok yalnız… Yolda köşeyi dönüp gitmek üzere
olan birini görünce de birbiri ardına, susmadan, ipe sapa gelmez, aklına ne
gelirse konuşuyor. Kendini anlatmaya çalışıyor ama başarılı değil. Sözcükler
doğru bir şekilde bir araya gelemiyor bir türlü… Bir şeylere kafa tutuyor,
kendince uluslararası bir sendika kurmayı düşünüyor, bir odası olmayacağını
bile bile bir odanın hayalini kuruyor, bu arada sürekli itilip kakılıyor ama anlatmaktan
geri kalmıyor…
Ormanlardan Hemen
Önceki Gece (La nuit juste avant les forets) Fransız Çağdaş tiyatro yazarı Bernard
Marie Koltes'in tek kişilik oyunu. Koltes, bu oyunu 1977 yılında yazmış. İniş
çıkışlarla dolu depresiv bir hayatı olan yazar, yalnızlıklarını, umutsuzluk ve
hezeyanlarını eserlerinde dile getirmiş.
Oyun tek perde, dekor bir rampa ve oyuncunun
içine girip öfkesini tam anlamıyla dışarı vurduğu bir renkli küpten ibaret…
Seyrederken pek bir şey anlamasanız da gözünüzü kırpamıyorsunuz. Sahnede o
denli dinamik bir performans var ki kendinizi adeta anlamak için zorluyorsunuz.
Klasik tyatrodan çok farklı bir deneyim bu… Seyirciyi, kafa patlatmaya,
düşünmeye, araştırmaya ve okumaya teşvik ediyor… İlk başta da değinmiştim: ne
konuyu biliyorduk, ne yazarı ne de neyle karşılaşacağımızı… Biraz okuyup
gitseydik eminim oyundan daha fazla keyif alacaktık… Herkes hoşlanmayabilir
benden uyarması… Ben çok beğendim… Rıza Kocaoğlu’nun performansı ise gerçekten
ödüle değerdi, sürekli konuşup sürekli hareket ederken nefesi kesilmeden 75
dakikayı tamamlamak her oyuncunun harcı olmasa gerek… Deneysel tiyatro
meraklıları kesinlikle kaçırmamalı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder