Oyun Atölyesi, "Pencere" oyununu iki sezondur oynuyor. Esra Bezen Bilgin, Haluk Bilginer ve Kürşat Demir'den oluşan üç kişilik bir kadrosu var. Oyunun orijinal adı "Skylight" ve İngiliz yazar David Hare tarafından yazılmış.
Konusuna gelince: babasıyla iyi geçinemeyen Kyra, çok genç yaşta evinden ayrılır ve lokanta işleten Tom ve karısının yanında çalışmaya başlar. Aileyle yakın ilişki içine giren Kyra ve Tom gizli bir ilişki yaşamaya başlarlar. Tom'un karısının durumu öğrenmesiyle Kyra aileyi terk eder ve ücra bir semtte öğretmenlik yapmaya başlar. Tom'un oğlu Edward, yıllar sonra Kyra'yı bulur. Annesi hastalanıp vefat etmiştir ve babası Tom ile bir türlü yıldızı barışmamaktadır. Babasının ne denli huyzuz bir ihtiyar haline geldiğini Kyra'ya anlatır. Aynı gün Tom da Kyra'nın kapısına dayanır. İki eski aşık arasında bir hesaplaşma başlar. Acaba geriye dönüp her şeye yeniden başlamak ne denli mümkündür?
Haluk Bilginer, yeteneği tartışılmaz bir oyuncu ve ne oynuyorsa seyretmek bence "iyi" tiyatro seyircisinin görevi. Ancak son izlediğim iki oyununda da (-ki diğeri Nehir ) sanki oynarken sıkılıyor gibi bir izlenim yarattı bende. Enerjisi çok düşüktü ve inanın bazen diyaloglarını duymakta ve anlamakta dahi zorlandım. Oyunun kadın oyuncusu Esra Bezen Bilgin'i ise sahnede ilk kez izledim. Bende yarattığı izlenim oyunu oynamaktan son derece sıkılmış olması ve bu sebeple de feci agresif ve itici bir görüntü yaratmasıydı. "Aman Allahım bu denli övülen ödüllü oyuncuyu mu izliyorum ben şimdi" diye hayretler içinde kaldım. Genç oyuncu ise "geçerken oyna canım sen de bir iki sahnede" diye seçilmiş gibiydi... Oyunda tek başarılı olan şey, sahne tasarımıydı. Fakir bir semtteki apartman dairesi ancak bu kadar güzel betimlenebilir.
Uzun lafın kısası ben bu denli sıkıldığım bir oyun senelerdir seyretmedim... Çok üzgünüm Haluk Bilginer...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder