Balzac etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Balzac etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Haziran 2020

Vadideki Zambak - Balzac



Bir kitabı, özellikle de klasik bir kitabı okunur kılan özelliklerinin başında çevirisi geldiği muhakkak. Kütüphanemizde bulunan iki ayrı yayın evi (Bordo Siyah / Sonat Kaya) (Cem Yayınevi / Cemal Süreya) ve çevirmene ait Balzac'ın Vadideki Zambak kitabından hangisini okuyacağıma karar vermekte epey tereddüt ettim. Cemal Süreya diyen yanım çok ağır bastı. İlk başlarda uzun paragraflar ve motomot çeviri dolayısıyla biraz zorlansam da kısa süre zarfında kitaba ve Cemal Süreya'nın kalemine adapte olmayı başardım.Gerçi romanı daha iyi anlamak adına Fransız tarihini çok iyi bilmek ve Frasızcaya oldukça hakim olmak kesinlikle çok önemli.

Vadideki Zambak, Honoré de Balzac'ın  en bilinen kitaplarından biri olup 1835'te yayımlanmış. 18. yy. devrim sonrası Fransası'nında toplumsal hayatı büyük bir başarıyla anlatan kitap, MEB'in 100 Temel Eser'i arasında... 

Roman, Felix'in son aşkı Natalie'e yazdığı bir mektupla başlar. 
Aristokrat bir ailenin küçük çocuğu olan Felix de Vandenesse zayıf ve çelimsiz bir çocuk olup aile sevgisinden yoksun bir şekilde yatılı okullarda yetişir. Yüksek öğrenimi sırasında, siyasal ortamdaki çalkalanmalar yüzünden Paris yerine ailesinin yanında, Tours'da yaşamaya başlar. Katıldığı bir baloda, kendisinden epeyce büyük, evli ve iki çocuklu Madam de Mortsauf'a  rastlar ve aşık olur. 
B alodan sonra, ruhundaki çalkantılardan kurtulması için annesi tarafından Indre vadise bir şatoda yaşayan Mösyö de Chessel'in yanına gönderilir. Madam de Mortsaufelix da bu eşsiz vadide,  Clochegour şatosunda yaşamaktadır.  Felix, aileyi ziyaret eder ve Kont Mösyö de Mortsauf ile tanışıp yakın ilişkiler kurar. Bir fırsatını bulduğunda kontese açılır. Kontes de ona karşı derin hisler beslemektedir ancak erdem sahii bir kadın olduğundan kocasına ve çocuklarına ihanet etmemek için Felix'e karşılık vermez. Madam de Mortsauf da Felix gibi yalnız ve sevgisiz bir çocukluk geçirmiş, teyzesi tarafından büyütülmüştür. Felix'ten kendisini teyzesinin sevdiği gibi sevip yine onun hitap ettiği gibi Henriette diye seslenmesini ister. Bu istek karşısında Felix de tutkularını bastırıp altı ayını  aile ile yakın ilişkiler içinde vadide geçirir. 
Felix, Pariste siyasal durumun düzelmesi üzerine vadiden ayrılır.  Henriette'in kendisi için yazdığı tavsiye-öğüt mektubu (-ki bence kitabın en can alıcı noktası bu mektup. Gerçek bir insanlık ve sosyoloji dersi) ışığında yüksek yerlere gelir, soylu çevrelerce sevilip Krala yakın bir insan olur. Bu arada  bir ingiliz soylusu olan Lady Dudley ile tutkulu bir ilişki yaşamaya başlar. Bu  durumun dedikoduları Henriette'in kulağına gidince üzüntüden hastalanır. Giderek hastalığı akıl almaz boyutlara ulaşır. Kıskançlıktan hiçbir şey yemez ve 40 gün süren açlığı sonunda, ölüm döşeğindeyken Felix'e olan aşkını ilan eder. Felix'e ölümünden sonra okuması için bir mektup verir. Mektupta Madam, baloda onu gördüğü andan beri yaşadığı tutkulu aşkından bahseder. 
Henriette'nin ölümünden sonra Felix Paris'e döner ve Lady Dudley ile yollarını ayırır. Felix'in Natalie'ye yazdığı geçmişini anlatan mektup burada sonlnır. Roman, Natalie'nin, Felix'e yazdığı mektupla sona erer.
Hangi yılda okursak okuyalım bir klasik roman, her zaman inanılmaz heyecan verir. Hepsini kendi yüzyılı içinde değerlendirmek önemli. Aslında keşke tüm romanları orijinal dilinde, ilk kaleme alındığı şekliyle okuyup anlama yetisine sahip olsak.