12 Haziran 2018

Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla, Rahatla (Japon Toplama ve Düzenleme Sanatı) - Marie Kondo



Marie Kondo, bestseller olan kitabıyla kendi adını taşıyan Kon Marie Metodu ile sizi tanıştırıyor. Bu kitapla evinizde, iş yerinizde rahat edeceğiniz düzeni kurmayı öğrenmekle kalmayıp bu durumun sürekliliği için yapılması gerekenleri de özümseyeceksiniz. Marie Kondo, bu konuda danışmanlıklar da veriyormuş ve insanların evlerini bir çırpıda toplayıp düzene koyup gidiyormuş. İlginç bir iş kolu bence…

Dağınıklık, hayatımda tahammül edemediğim, devamlılığında psikolojimi bozan bir durum. Benimle yaşayanlar bilirler ve bazen onları bunalttığımdan da şikayet edebilirler. Hatta evde bir diğer adım da Monica’dır (Friends dizisindeki psikopat derecede düzen meraklısı karakter). Evdekiler her şeyi kutuladığımdan şikayet edip “bakalım bizi ne zaman kutulayacaksın” diyerek dalgalarını da geçerler… Bu sebeple bu kitap tam bana göre, bakalım öğreneceğim daha neler var bu konuda diyerek hemen kitabı aldım.


Gelelim Marie Kondo Metodu’nun önerilerine; düzenlemeyi şu sıra ile yapıyoruz: Kıyafetler, kitaplar, muhtelif eşyalar ve duygusal bağ kurduğunuz eşyalar. Bir eşyanın atılıp atılmayacağına karar verirken de kendinize soracağınız yegane soru “bana haz veriyor mu?” olmalı…

Düzenlemeyi sabah saatlerinde yapıyorsunuz. Dikkatiniz dağılmasın diye müzik dahi dinlemiyor, yaptığınız işe odaklanıyorsunuz. Giysileri yere attınız, haz verenleri ayırdınız, sonra geri kalanları grupluyor ve asılacakları asıp dürülmesi gerekenleri dikey katlayıp (ki bence bu biraz bana zor geliyor) raflara ve çekmecelere yerleştiriyorsunuz. Çorapları top yapmıyor, yan yana getirip dürüyorsunuz.
Kitaplarınızla vedalaşın, okuduklarınızı atın, sadece okumaya değen 30 kitabı kütüphanenizde tutun diyor ki Marie kendine en büyük düşmanı kazanıyor: beni… Hiç kitap atılır mı? Tekrar tekrar okunur, okşanır, gruplanır, arada bakılır, tüm bunlar insana mutluluk verir. Kitap meraklıları için asla edilmemesi geren bir laf… cık cık cık… çok ayıp…

Bir de eve gelince giysilerimize, çantamıza, cüzdanımıza “bugün iyi iş çıkardın” diye teşekkür edecekmişiz ki bu da deli saçması…

Tamam düzenli hayat, sadelik hayatı kolaylaştıran bir özellik. Ama bunu bilmek ve uygulamak için bu kitabı okumaya gerek var mı bilmem… Sonuçta herkesin düzeni kendine… Ancak ben şunu bilir şunu söylerim ki Marie Kondo gelsin bir de benden kurs alsın… Vallahi düzen konusunda ben kendisini dörde katlarım ikiye bölerim. O denli de iddialıyımdır:))

 A Life-Changing Magic of Tidying





11 Haziran 2018

Bir Bebek Evi (Nora) - Henrik Ibsen



Norveçli oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen'in "Bir Bebek Evi" kitabı, yazıldığı günden beri toplumda tartışma yaratmış. Oyunun finali, yazıldığı dönemde Almanya'da tepki gördüğü için, Ibsen, Almanya sahneleri için ayrı bir final yazmış. 1879 tarihinde yazılan oyun, oldukça feminist bir biçimde kadını yüceltir. Kadının toplumdaki babanın kızı, kocanın karısı, çocukların annesi olarak biçilen görevlerini ve tanımlanan yerini sorgularken kadının birey olma ve özgürleşme bilincini sürpriz bir şekilde açığa çıkarır.

Nora, üç çocuklu bir ev hanımıdır. Görevi çocuklarına bakmak ve bankada yeni bir göreve başlayan avukat kocasına layıkıyla karılık görevini yapmaktır. Birkaç yıl önce kocası yoğun çalışma hayatı nedeniyle ciddi bir hastalığa yakalanır. Nora ise kocasının iyileşmesi için onu güney sahillerine götürür ve bunun için babamdan aldım diyerek bankadan borç alır ve bir senet imzalar. Bu senet ve ödemesini tamamlayamadığı borcu yıllar sonra karşısına çıkar ve kocasının sert tepki görmesine sebep olur. Bu durum, Nora'nın aydınlanmasına ve kendini bir birey olarak özgürleştirmesine sebep olur. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

Zamanın yaşam şartlarının çok ötesinde, yenilikçi bir oyun olan "Bir Bebek Evi", günümüzde de hakettiği yerini bulmaya devam edecek modernist bir kitap. Kaçırılmamalı...

A Doll's House