YKY yayınlarını çıkardığı Theo'ya Mektuplar" kitabı ile tanışmam bir tesadüftü. 15 Mayıs 2012'de İstanbul Modern'de gerçekleşen Van Gogh Alive Digital Sanat Sergisi'ne katılmıştık ve resmen büyülenmiştik. Sanatçının yazdığı mektuplardan alıntılar, eserleri, canlanıp koca ekranlarla adeta bizi içine almıştı. Ve tabii her zamanki gibi serginin satış dükkanında bu kitapla tanıştım.
Kitap, Vincent Van Gogh'un on yedi yıl boyunca, intiharından iki gün önceye dek kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları içeriyor ve sanatçının Auvers-Sur-Oise'da noktalanan yaşamından ve yaratım sürecinden bir kesiti sunuyor. Mektuplar bir otobiyografi niteliğinde. Van Gogh'un içtenlikle bahsettiği hayatı, yaşadığı şehirler, başka sanatçılarla diyalogları, sanrıları, geçim sıkıntısı, bulunduğu mekanlar, eserlerini yaratırken yaşadığı sanrılar, akıl hastanesinde geçirdiği günler, renk seçiminde yaşadığı zorlanmalar ve daha nicesi, kendisinin en yakını ve aynı zamanda hamisi olan kardeşi Theo'ya oldukça içten bir dille yazılmış. Arles Bölgesi'ne bir seyahat yapma arzusu uyandıran bu kitap, deliliğin sınırlarında gezerken bunun farkında olup bu durumdan en çok muzdarip olan insana hayranlık duymanızı sağlıyor. Aslında intihar mı, cinayet mi kaza mı olduğu tam olarak belli olmayan ölümü, kendi kulağını kesecek kadar yaşama duyduğu öfke, bir yandan da "normal" olmaya karşı duyduğu dayanılmaz arzu, inanılmaz eserlerin ilk eskizleri ve adeta hayata tutunmaya yalvardığı satırlar...
Ben çok beğendim. Van Gogh'a saygılarımla...