11 Ekim 2011

Adını Sen Koy



Uzun süredir seyretmeyi düşündüğüm bir filmdi "Adını Sen Koy" ve arşivimde sırasını beklemekteydi... Tuna Kiremitçi'yi, hem yazmış hem de yönetmiş görünce sadece romantik birkaç sahne ile yetineceğimi düşünmüştüm; çünkü Tuna Kiremitçi benim gözümde romanlarına şiirsel isimler takan, romantik, hayalperest bir köşe yazarı... Film, zekice örülmüş romantik ve gerçek anlamda bir komedi... Yazarın ince espri anlayışına bayıldım, yönetmen olarak da gelecek vadedebilir. Cast, başroldeki Cemal Toktaş yani Ilgaz dışında gayet iyi oturmuş... Ilgaz sanki biraz uyuz olucam diye kendini fazla kasmış ve fazla yapmacık jön kalmış - ki kendisini "Güneşi Gördüm" filmindeki eşcinsel rolü ile çok takdir etmiştim... Neyse Melis Birkan, "Issız Adam"ın devamın çekiyor gibiydi, Ali İl son derece başarılıydı ama çılgın abi Ahmet Mümtaz Taylan'ı tek geçerim... Filmi götüren abi karakterinin tek istediği kardeşini mutlu görmek ve bu his bana hiç yabancı değil:)) Aybige (Melis Birkan) ile Can (Ali İl) evlenmeye karar veriyorlar, sonrası tipik bici cici evlilik öncesi yaşananlar, ancak Can'ın en iyi arkadaşı Ilgaz (Cemal Toktaş) Almanya'dan düğün için geliyor ve bir bakıyoruz gelmeden önce resimlerinden ve Can'ın anlattıklarından Aybige'ye aşık olmuş... Bu durumda iş çatlak ağabeye düşüyor ve önüne gelene bu aşkı anlatıyor... Aybige'nin bile aklı karışıyor, neredeyse düğünden vazgeçecek (işte günümüzün ayran gönüllü kızı); neyse filmin en "olmamış" sahnesi olan çatlak ağabeyin düğünü basmasından sonra elaleme madara olup evleniyorlar, film de Ilgaz'ın ağabeyini alıp Almanya'ya dönmesiyle bitiyor... Hoş bir film ve Tuna Kiremitçi'yi Eskişehir'e verdiği değer için tebrik etmek lazım...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder