19 Ocak 2015

"Adultary" / "Aldatmak" / Paulo Coelho


Brezilyalı yazar Paulo Coelho'nun yazar olmadan önce ,ülkesinde tanınmış bir şarkı sözü yazarı olduğunu biliyor muydunuz? 1988 yılında yazdığı, 42 ülkede yayınlanıp 26 dile çevrilen "Simyacı" romanıyla tanınan Coelho, Marquez'den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazar olmuş. Yazarın diğer kitapları arasında en beğendiklerim Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum ve Ağladım, Şeytan ve Genç Kadın, Veronica Ölmek İstiyor, Kazanan Yalnızdır ve  Portobello Cadısı oldu. 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yapan yazar, bu seyahatindeki anılarını "Hac" kitabında dile getirdi. Ben yazarın bu tarz kitaplarını biraz sıkıcı buluyorum. O zamandan beri her kitabını okumayı bırakmıştım. Doğrusu yazar bu son romanında süper bir reklam kampanyası yaptı. Kendisini instagramdan da takip ediyorum. Benim gibi takip edenler ve kitabı okuyanlar, kitapla bir pozlarını yazara gönderiyor; o da bunları kolaj haline getirip yayınlıyor. Kitabın orijinal adı"adultary" yani tam çevirisiyle "zina"; bizde ise "aldatmak" adı ile yayınlandı. Kitabın öyle güzel reklamı yapıldı ki alıp okumadan edemedim. Ve tam bir hayal kırıklığı ile karşılaştım. Kitap sanki yeni yetme bir bayan yazarın elinden çıkmış, o ne basitlik, o ne saçmalık, o ne hayal kırıklığı... Bu adam bu kitabı yazdıysa diğer şahane romanları acaba kim yazdı?
Kitap, adı üstünde, bir aldatma hikayesi. Linda, İsviçre'nin düzenli ortamında, mükemmel işi, mükemmel kocası, mükemmel çocukları ile mükemmel bir hayat sürmekte. Bir gün bu hayat onu boğmaya başlıyor ve eski bir tanıdığı olan bir politikacıyla gizli bir ilişkiye giriyor. Hayatına bir müddet bir canlılık gelse de olaylar rutine dönünce Linda da eski yaşamına geri dönüyor. Hepi topu bu hikaye, sevgili yazarımıza milyon dolarlar kazandırmış gibi görünüyor. Ne diyelim, Coelho, belki bir müddet eski kitaplarının semeresini yiyebilir; ancak böyle devam ederse beni kaybedeceği kesin.
Bir de seneler önce okuduğum bir haberde, Coelho, Davos ta mı bir yerde kaldığı otelin asansörüne biniyor. Asansör dolunca herkes ineceği kata basıyor. Yazarımız da kıyameti koparıyor "ben koskoca Paulo Coelho'yum neden önce benim ineceğim yere gidilmiyor" diye... Umarım gerçek değildir...

Adultary




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder