Filmlerini severek takip ettiğim, en sevdiğim yönetmenlerden
biri olan Ferzan Özpetek’in ilk kitabı “İstanbul Kırmızısı” nı alıp okumamak olmazdı. İtalya’da yaşayan yönetmen,
bu otobiyografik kitapta, İstanbul’un hayatında hiç bitmeyen özlemini ve yerini
dile getiriyor. Kitap, İtalya’da da en çok satanlar listesine girmiş.
Özpetek, son derece samimi ve içten bir şekilde çocukluğunu,
ilk ergenlik ve gençlik yıllarını, ilk aşkını, babasıyla çekişmelerini
anlatıyor. Yazarın hayat hikayesinin paralelinde, Gezi olayları zamanında
turist olarak İstanbul’da bulunan dört kişilik bir İtalyan grubun başından
geçenler de anlatılıyor. Sanki bu hikayeler, filmlerinde izlediğimiz
senaryoları andırıyor.
Annesine karşı derin bir sevgi besleyen Özpetek, kitabın
kapağında, annesinin eski bir resmini kullanmış. Kitabın adı da annesinin
kendisinden istediği kırmızı bir ojeden geliyormuş. “İstanbul Kırmızısı”,
Ferzan Özpetek’in söyleyeceklerini takipçilerine iletmek için yazdığı bir
kitap, bir kendini anlatma çabası… Edebi roman sevdasındakiler değil ama sevenleri
okuyup oldukça keyif alabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder