"Rab mahirdir ama zalim değildir. Doğa sırlarını sinsiliğinden değil özündeki yüceliğinden dolayı saklar."-Albert Einstein-
Oldum olası fizik dersinden nefret ederim ve hiç anlamam. “Tanrı’nın Formülü”
kitabı ise kuantum teorileri, atom parçacıkları gibi teorilere sayfalarında
bolca yer veren bir kitap; dolayısıyla bir türlü sevemedim ve devam kitaplarını
almış olmama rağmen okuyup okumama konusunda müteredditim… Kitabı gördükçe lisedeki (sevimli olması için
iki ayrı deri cilt yaptırdığımız) bin sayfalık fizik kitabını görmüş gibi
oluyorum.
Kitap, Dan Brown’ın Prof. Langdon’lu, bilgi dağarcığı romanlarını
andırıyor. Burada da bir tarih profesörü ve kriptolog olan Thomas var başrolde…
(yakında filmleri de çekilirse hiç şaşırmam)… Kahramanımız şifreli bir mesajı
çözmesi için görevlendiriliyor ve kendini İranlı bir güzelin peşinde buluyor.
Kitabın üzeinde Einstein’ın resmi var. 1950li yıllarda Einstein ile İsrail
başbaşkanı bir konuşma yapıyorlar ve başbaşkan ondan bir şey istiyor . Bu
istenen bilginin de yazılı belgeleri var. CIA, bunun bir atom bombası olduğunu düşünürken
aslında söz konusu bilginin evrenin yaratılışıyla ilgili olduğu ortaya çıkıyor.
Bu arada bir sürü kaçıp kovalamacalar, yanlış anşamacalar, Arap ülkelerinin
sefilliği ve hapishanelerde çekilen işkenceler gırla gidiyor.
Evren,BigBang
“Büyük Patlama” ile var olmuş ve yine sonunun soğuma ve "Büyük Çöküş"
ile biteceği var sayılıyor. Bitince ise yeni bir evrenin kısır döngü gibi hayat
bulacağı tartışılıyor. Ve bir gün yapay zeka, insan zekasını yenip tüm evrene
sahip olacak. İşte bu teori, romanımızın özünü oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder