Genellikle aşk romanlarıyla tanınan gazeteci ve yazar Sinan Akyüz’ün ilk
okuduğum kitabı Aşk Başka Evde… Blogu takip edenler bilirler pek popüler
kitapları okumayı tercih etmediğimi. Ama arada çeşitlilik de önemli… Onu asla
okumam, ay bu ne gibi söylemler bana göre değil… Bir kere okuyup
değerlendirmeden karar vermem.
Kitabın konusu ise bir arkadaş çevresi içinde geçiyor. Eylül, Sevil ve
Fadiş çok iyi üç arkadaş. Fadiş, ölümcül bir hastalığın pençesinde ve bunu mümkün
olduğu kadar çevresinden saklamaya çalışıyor. Eylül ise evli bir erkeğe aşık
oluyor ve sevdiği adam uğruna bir metres olarak yaşamayı göze alıyor. Kitap “ikinci
kadın” olgusuna tuhaf bir açıdan bakıyor. Bu durum o kadar doğal bir şeymiş
gibi ele alınmış ki Eylül’ün aşık olduğu Saruhan’dan, onun erkek egemen taleplerinden
ve bunların hepsinin Eylül tarafından kabul edilmesinden mideniz bulanıyor. Bu
arada bir de aldatılan eş Asuman ile Eylül’ün, Fadiş’in ölümüyle yakınlaşma durumları
da her şeye tuz-biber oluyor.
Tüm bu konunun yanı sıra, aşk profesörü Kürşat’ın radyo programlarına
katılan insanların hikayeleri kitaba renk katmış diyebilirim. Kürşat’ın aşkı
yorumlayış biçimi ve araya serpiştirilen şiirler sanırım kitaba daha bir "aşk
böcüğü" formatı vermek için kullanılmış.
Vallahi ne yalan söyleyeyim ben kitabı hiç beğenmedim. Bu ilk kitaptan
sonra da bir daha zorunlu kalmadıkça Sinan Akyüz kitabı okuyacağımı sanmıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder