İsrailli yazar Hanoch Levin’in “Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş” oyunu 2014
sezonundan beri İstanbul Devlet Tiyatrolarında başarılı bir şekilde, kapalı
gişe olarak sergileniyor. Ben geçen sezondan beri bu oyuna bilet arıyorum ve
nihayet geçtiğimiz ay, nostaljik mekan Beyoğlu Küçük Sahne’de izleme fırsatı
buldum. Oyun başlamadan yaşadığım migrene varan baş ağrısı krizi ikinci
sorduğum kadın seyircinin çantasında ağrı kesici bulmamla- ki Ali bu konuya çok
şaşırdı- çözülürken oyunu keyifle izledim.
Uzun süredir evli bir çiftin yatak odasındayız. Orta sınıf bir aile…
Hayattan çok beklentileri yok… Çocuklar da evlenip evden ayrılınca ikili yalnız
kalmış… 60’lı yaşlarına yaklaşan adam gece yarısı kalkıp bavulunu hazırlamaya
başlıyor. Bu arada karısı horul horul uyumakta. Adam hayatından feci sıkılmış
durumda. 30 yıllık beraberliklerinde karısının olaylara ne tepki gösterip ne
diyeceğini adı gibi biliyor. “Benim hayatım böyle mi geçip gidecek” telaşıyla
evini ve karısını terk etmeye kalkıyor… 30 yıldır evli olduğu kadına bakıp
''benim bu kadınla ne ortak özelliğim var?'' diye sorguluyor… Gece yarısı
ışıklarını görüp uğrayan, yalnızlıktan muzdarip arkadaşları da olaya başka bir
bakış açısı katıyor.
70 dakikalık tek perde oyun Yoda (Musa Uzunlar), Leviva (Ülkü Duru) ve
Gunkel (İşdar Gökseven) in usta ve dinamik oyunculuğuyla bir solukta izlenip
biterken evlilik, yaşlılık, yalnızlık ve ölüm korkusu ile yaşamanın zahmeti
üzerine keyifli, buna karşılık yer yer de hüzünlü bir kara komedi özelliği
taşıyor. Yaklaşmakta olan ve kaçınılamayan ölüm aslında sıkıntının ana temasınını
oluştururken sonunda korkulan şey finali belirliyor… Bir de adamın ölüm
korkusuyla karısına söylediği cümle gerçekten insanın burnunun direğini
sızlatıyor: "beni hafızana kazı leviva, kaybolup gitmekten çok korkuyorum."
Ülkü Duru ve Musa Uzunlar’ın uzun yıllar evli çift rolünde uyumları
müthiş. Musa Uzunlar’ın hayattan sıkılan, ekşi suratlı huysuz ihtiyar rolüne
karşılık Ülkü Duru’nun yuvayı yapan dişi kuştur misali halen umutla dolu ve
neşeli yaşama çabaları ve özellikle hit the road jack şarkısı eşliğinde yaptıkları dans
hakikaten görülmeye değer… Bu arada 10 dakikalık kısa bir rolde izlediğimiz
İşdar Gökseven ile Ülkü Duru’nun gerçek hayatta evli olduğuna değinmeden
edemeyeceğim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder