Bu seneki Yunan Adaları gezimizde Skiathos'da tam beş gün
geçirdik. Yunan edebiyatının Dostoyevski'si olarak nitelendirilen
Aleksandros Papadiamantis Skiathos adasında doğmuş. Papaz olan babasının
etkisiyle Atina'ya ilahiyat okumaya gitmiş ancak karar değiştirip felsefe
bölümüne yazılmış. Kısa süre sonra üniversiteyi yarıda bırakıp adasına geri
dönmüş. Biz de onun şu an müze olarak kullanılan evini ziyaret etmeden
dönemedik.
Bu iki katlı ve iç avlulu geleneksel ev, adanın mimari karakteri
hakkında güzel bilgi veriyor. Yazar, 1911 yılında, henüz 60 yaşındayken bu evde
hayata gözlerini yummuş. Yazarın dilimize de çevrilmiş kitabı "Hadula- Bir
Ada Öyküsü" nü döner dönmez alıp okuyacağım demiştim o zaman ve İstanbul'a
gelir gelmez kitabı Kırmızı Kedi Kitabevi'nde buldum. Beyoğlu'ndaki bu minik
ama içi tıka basa dolu dükkanda, aradığınız her kitabı rahatça buluyorsunuz.
1902 yılında yazılan Hadula, yazarın Yunancaya çevirisini yaptığı Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" sından etkilenildiği çok bariz bir roman.
O yıllarda Yunanistan'da kadın köle gibi. Evlenebilmek için çeyiz hazırlar. Evlenince eşinin ve çocuklarının kölesi olur. Sonra da torunlarına bakar. Hadula, kızların yaşayacakları bu çileyi dert edinir ve bir çözüm yoluna gider; henüz yolun başında olan kız çocuklarını öldürmeye ve onları kurtarmaya başlar. Günah- sevap, cennet - cehennem, iyilik - kötülük ikilemleri kitabın özünü oluşturur.
Yunanca ve Türkçe özdeşleşen ve aynı kökten gelen kelimeler sıkça kullanılmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder