Orijinal
adı The 39 Steps olan, iskoç
yazar John Buchan’ın 1915’te yayınladığı roman, 1935’te Alfred Hitchcock tarafından
sinemaya, 2005 yılında İngiltere’de West End’de tiyatroya uyarlanmış. oyunun en ilgi çekici özelliklerinden biri, Alfred Hitchcock’un çektiği filminde ne kadar karakter varsa, hepsinin
sadece dört kişilik bir kadro tarafından canlandırılması.
Mehmet
Birkiye’nin yönetmenliği ve Mehmet Ergen’in Türkçeye çevirisiyle sahnelenmeye
başlayan 39 Basamak’ın
oyuncu kadrosu ise Demet Evgar, Engin Hepileri, Bülent Şakrak ve Okan
Yalabık’dan oluşuyor. Oyun 9 sene önce Kent
Oyuncuları tarafından oynanmış ve o zaman da çok beğenilmiş. Bu kez
geçmişte Hakan Gerçek’in canlandırdığı Richard Hannay karakterine Engin
Hepileri can verirken diğer kadro aynı kalmış.
Richard Hannay (Engin Hepileri), can sıkıntısını dağıtmak üzere bir tiyatro oyununa gitmeye karar verir ve kendini Londra’dan İskoçya’ya uzanan komik, egzantirik ve heyecanlı bir casusluk serüveninin ortasında bulur. Önemli olan 39 Basamak’ın ne olduğunu öğrenmek ve sırrın kötülerin eline geçmesini engellemektir.
Alfred
Hitchcock, bu gerilim romanını filme çekerken mizahi öğeler katmış içine,
kitabı ve filmi tiyatroya uyarlayan Patrick Barlow ise gerilim yerine %100
mizah ögelerini tercih etmiş. Biz oyuna gitmeden önce hiçbir eleştiriyi
okumamıştık ve gerilim yüklü bir oyun izleyeceğiz zannederken kendimizi çıklgın
bir komedinin içinde bulunca hem çok şaşırdık hem de çok keyiflendik. 39
Basamak 2 perde ve tam tanına 2,5 saat sürüyor ve bu süre boyunca da Demet
Evgar üç ayrı kadını canlandırırken Okan Yalabık ve Bülent Şakrak sayısız
karakteri ve objeyi başarıyla sahneye koyuyor. Engin Hepileri ise oyun boyunca
hep aynı karakteri canlandıran tek oyuncu…
Aslında
tek bir dekor yok sahnede… Sırası gelince objeler sahneye itiliyor ve dekorun
geri kalanını siz hayalinizde tamamlıyorsunuz. Yeri geliyor, Okan Yalabık eline
aldığı üç ayrı şapkayla aynı anda 3 kişinin diyaloğunu yapıyor, yerlerde 3 takla
atıp Demet Evgar’ın bacaklarına dolanan çalı oluyor, Bülent Şakrak, arkasını
dönünce geceliği ve şapkasıyla çiftçi, önünü dönünce üniformasıyla polis
oluyor. İnen perdede kuklalarla kaçıp kovalamaca sahnesi canlandırılırken ışık
gölge oyunlarıyla evdeki parti havası seyirciye başarılı bir şekilde
aktarılıyor. İzlerken bir taraftan gülmekten kırılırken bir taraftan “işte
tiyatro bu” diyorsunuz. Dört oyuncu da çok başarılı… Biz 39 Basamak’ı çok
beğendik. Vakit varken siz de mutlaka izleyin diyorum… Ama tavsiyem oyuncuların
mimiklerine ve repliklerine hakim olabilmeniz için önlerden bilet almanız. Biz
biraz arkada olduğumuzdan, maalesef kaçırdığımız espriler ve diyaloglar oldu...
7 aralıkta ızledım ve ılk defa bır tıyatro oyununu yarıda bırakıp cıktık okuyorumda oyunculara laf etmem hepsi şahane ama oyun felaket kötü izleyici çok degışmış olur olmaz her şeye yuksek sesle gulmeler ıkıncı perdeye tahammul etmem mumkun degıldı mıllet ne buluyor çözemedım
YanıtlaSil