Dünyaya bir daha gelsem "kedi" olarak gelmek istediğimi yakın çevrem çok iyi bilir. Benim için en büyüleyici, en ilginç, en sevilesi, en kendi şahsına münhasır ve en özgür hayvanların başında gelir kedi. Bir kedinin gözlerine baktığınızda içinden ne geçiyorsa okursunuz. Sizden hoşlanmış mı, kendini size sevdirmeye izin verecek mi, yoksa sizi kayda değer bulmamış mı... Yıllar boyunca ben de bir kedi ile yaşama şansına eriştim. Kendisi beni seçti ve şu an bir melek olsa da o hala benim hayatımda...
Stephane Garnier'in "Kedi Gibi" kitabı da bu yüzden ilgimi çekti. Doğrusu her kediseverin de çeker. Garnier, kitabında kedilerin karizmatik, özgür, sakin, bilge, egoist, kendini seven, gururlu, ben merkezci, yargılara kulak asmayan, meraklı, bağımsız, kendine güvenen, yaşamaya zaman ayıran, her şeye hemen uyum sağlayan, azimli, ihtiyatlı, oturaklı, sevgi seven, ne istediğini bilen, istemeyi bilen, dürüst, gözlemci, içten dost olamayı bilen, doğal olabilen, alçak gönüllü, eğlenmesini bilen, kendi güzelliğinin ve değerinin farkında olan, empati kurmayı bilen ve son sözü söyleyebilen yapısının özelliklerini kaleme almış ve hayatın mutluluğunun bu özelliklere sahip olmakla elde edileceğine değinmiş. Doğrusu kitap umduğumdan çok çok daha sıkıcı ve gereksiz olmuş. Benim gibi bir kediseveri bile sıktığına göre...
Kitabın tek kayda değer yeri sonundaki test. Birtakım sorularla kedilik derecemizi ölçüyor. Ben teste göre tam bir kedi çıktım ancak az puan verdiğim maddeleri de acilen düzeltmem gerekiyormuş.
Uzun lafın kısası tam bir laf salatası olan bu kitaba eğer bir kedi manyağı iseniz katlanabilirsiniz. Benden söylemesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder