2 Temmuz 2013

The Words - Çalıntı Hayat

Rory Jansen (Bradley Cooper), en büyük destekçisi eşi (Zoe Saldana) olan genç bir yazardır. Her şeyini  ortaya koyarak yazdığı kitap, pek çok yayın evinden ret cevabı almıştır. Ümitsizliğe düştüğü bir anda, eşinin ona Paris seyahatinde bit pazarından aldığı çantanın içinde bir roman taslağı bulur. Tüm gece oturup sanki kendi yazmış gibi romanı yeniden tape eder. Eşi tesadüf eseri romanı okur ve zorla kitabı bir yayın evine göndertir. Rory, gerçeği eşine söyleyemez; ona da kitabı kendi yazdığına inanmak kalır. Yayın evi tarafından çok beğenilen kitap basılır ve Rory'e büyük ün kazandırır. Bir ödül töreninden diğerine koşan Rory'nin karşısına bir gün gizemli , yaşlı bir adam çıkar. Kitabı yıllar önce kendisinin yazdığını ve eşi tarafından bir tren kompartımanında unutulduğunu - ki bu olay gerçek hayatta Ernest Hemingway'in başına gelmiştir- söyler. Rory için hayat artık bir kabustur. Kendisiyle büyük hesaplaşmalar içinde boğulurken gerçeği söylediği karısıyla da yolları ayrılır.

Hikaye içinde hikaye olan filmde, yukarıda yaşananlar aslında Dennis Quaid’ın canlandırdığı Clay Hammond 'ın çok satan kitabının konusudur. Ünlü yazarın gizemli okuru, çok net anlayamadığım bir sonla her iki kitabı da birbirine bağlar. Aslında Rory Jansen, Clay Harmond'mudur?
Jeremy Irons'un canlandırdığı, zorluklarla dolu hayat hikayesini kaleme aldığı kitabı karısı tarafından kaybedilen yazar karakteri,  filmi izlenmeye değer kılıyor. Bradley Cooper, genç yazar rolünde dramada da aranılan bir oyuncu olduğunu kanıtlamış. Bir zamanların sempatik aktörü Dennis Quaid'a ise ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Canlandırdığı karakterden dolayı mı bilmiyorum adam resmen evrim geçirmiş; bir çirkinlik, bir şeytanilik gelmiş üzerine... 
Sinemalarda kaçırdığım filmi DVD'cimin "çok beğeniyorlar abla" yorumuyla aldım... Kitapları, okumayı, yazmayı seviyorsanız olay örgüsü mükemmel olan bu filmi kaçırmayın derim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder