Stephen King kitaplarıyla tanıştığımda henüz 12 yaşındaydım. İlk okuduğum kitabı "Tepki" 'yi daha sonra "Hayvan Mezarlığı" ve "Medyum" izledi... O zamanlarda kitapları okurken daha az dehşete düşer, daha az korkar, ancak daha çok etkilenirdim. Kitapları, "Carrie", "Kujo", "Hayvan Mezarlığı", "Dolores" , "Medyum (The Shining)" ve "Yeşil Yol" filmleri izledi. Özellikle "The Shining" filmini, Jack Nicholson'un etkili oyunculuğu ve Stanley Kubrick'in muhteşem yönetmenliğiyle defalarca seyrederken "Medyum" kitabıyla da epey pekiştirdim.
Geçtiğimiz yaz, "Medyum"'un devamı "Doktor Uyku"'nun piyasaya çıkacağını öğrendiğimde meraktan deliye döndüm. King, tam 36 yıl sonra tekrar Torrance ailesini ele almış.
O zamanlar küçük bir çocuk olan ve alkolik babası nedeniyle oldukça sorunlu bir çocukluk geçiren Danny Torrance, halen Overlook Oteli'nde yaşadıklarının ve peşini bırakmayan ölülerin etkisindedir. Asla babası gibi olmayacağına yeminler ederken annesini de kaybetmesiyle kendini alkol batağının içinde bulur. Düşkünler evinde çalışmaya başlayan Danny, paranormal yetenekleri ile ölüme yaklaşan yaşlılara son yolculuklarında yardımcı olurken "Doktor Uyku" ünvanını alır. Danny bu arada alkol sorununa da kökten son vermek için çabalamaktadır.
Aynı şekilde telepatik yetenekleri olan Abra adında bir çocuğun kendisinden yardım istemesiyle Danny, aynı güce sahip çocukların katili, bir grup yaratığın (Onlar) peşine düşer. Çok heyecanlı ve korkutucu başlayan canım kitap, saçma sapan kovalamaca ve savaş sahneleriyle, bir nevi vampir avına döner ve tüm albenisini yitirir. Olaylar Overlook Oteli'nin eski arazisinin üzerinde sonlanırken bir de gereksiz üvey kardeşlik olayı ortaya çıkar.
Yani son söz: Kitaba hevesle başlayıp, "Onlar"ın ortaya çıkmasıyla olaydan soğuyup, tüm ilgimi kaybedip, zorlanarak bitirdim. Stephen King'in çok iyi bir reklamla, çok ses getiren bir iş yaptığını düşünüyorum. Benim beklentilerimi çok karşılayamasa da, okuyanların yorumlarını delice merak ediyorum.
Doctor Sleep
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder