Mehmet Eroğlu’nun Fay Kırığı 1 ve 2 kitapları, Hakkari’deki
askerliğinin ardından 15 yıl boyunca hiçbir işte dikiş tutturamayan Mehmet Esen
karakterinin çevresinde geçer. Günümüzde muhafazakar kesimin eline geçen
zenginlik, bu kesimi temsil eden bir ailenin karakterlerinde çok güzel
anlatılır. Muhafazakar ailenin oğlu Yakup, şu an batmakta olan bir şirketin
hissedarı Cenk, sendika yöneticisi Altan ve şu an bir öğretim görevlisi olan
profosör, Mehmet’le asker arkadaşıdır. Mehmet, mayına basan Yakup’u ölümden kurtarmıştır.
Yakup yarı sakat ve yarı ölü bir hayat sürerken zenginlikten yükselen ailesine
yüz çevirir ve bir tarikat hocasının yanında yaşayıp onun radikal sendikacı
fikirlerini benimser. Yakup’un babası Abdullah Bey, Cenk’in ailesine ait
tekstil firmasının hisselerini satın alır, genel müdür olarak da her iki
ailenin de tanıyıp güvendiği Mehmet seçilir.
Mehmet, muhafazakar çevreye girer ve istemese de onların
yaşam çarkına adapte olur. Yakup’un kardeşi, türbanlı Emine ile yaşadığı saf
aşk, bu çevreye ayak uydururken pek çok şeyi kabullenmesine, değişik bir
dünyaya adım atmasına sebep olur. Emine tüm dürüstlüğüyle ona içinden geçenleri
söylerken Mehmet, kendinden ödün vermeden kurallara adapte olur.
2. Kitapta Mehmet ile Emine evlenirler. Tanrı’yı arada bir
anan biri ile rabbinin adını ağzından düşürmeyen, her şeyini tutucu ablasının
direktifleriyle yerine getiren, evde normal bir genç kadın gibi başı açık ve
minilerle gezen, beş vakit namazını ihmal etmeyen, tek amacı çocuklar doğurmak
olan ve yaptığı düşükleri, oruç tutmayan, içki içen kocasının lanetine bağlayan
bir Emine görürüz.
Mehmet’in kendinin bile bilmediği hırsları onu zirveye
taşırken, gitgide karısıyla arasındaki uçurum büyür. Emine en büyük ideali
olan çocuk uğruna can verirken, Mehmet, doğan çocuğu ölmeden önce ona geçen mirası, Yakup’un ideali radikal islami kominist hareket uğruna bağışlar ve eski
yaşamına geri döner.
Gayet karışık anlatmış olabilirim ama 300 sayfalık ilk roman
ve 579 sayfalık ikinci romandan sonra bir de “Rojin” romanı gelecek ki
sanırım o da bu iki kitapta bahsedildiği
üzere Türk-Kürt savaşını konu alacak… Mehmet Eroğlu’nun bu üçlemesi, şu an
ülkemizdeki etkin çevreleri çok gerçekçi ele alıyor. Biraz ağır okunsa da, 3.
Kitabı sabırsızlıkla bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder