"Uçurtma Avcısı" ve "Bin Muhteşem Güneş" kitaplarını severek okuduğum Afganistan kökenli Amerikalı yazar Khaled Hosseini'nin son kitabı "Ve Dağlar Yankılandı"'yı da keyifle bitirdim.
Hosseini, her zaman Afganistan'ı ve oranın acımasız gerçeklerini çocuk kahramanların üzerinden anlatır. Burada da iki kardeşin hikayesi var... Abdullah ve Peri... Abdullah, Peri'yi doğururken ölen annesinin ardından babası ve üvey annesi Pervane ile birlikte yoksul bir hayat sürmektedir. Peri, Pervane'nin kardeşi Nebi'nin şoförlüğünü yaptığı zengin aileye satılır. Peri, babası Sabır'ın anlattığı masaldaki çocuktur ve bazen tüm bir eli feda etmemek için tek bir parmak kesilmelidir.
Bu durum Abdullah'ı derinden sarsar. Hayat, Peri'siz 58 yıl boyunca devam eder. Bu süre zarfında, Peri'nin evlatlık verildiği ailenin dağıldığını, annesiyle Peri'nin Paris'e yerleştiğini ve Abdullah'ın NewYork'da bir lokanta işlettiğini öğreniriz. Artık Abdullah'ın yaşlılıktan hiçbir şey hatırlamadığı bir dönemde kızı Peri ve kardeşi Peri bir araya gelir. Abdullah, hiçbir zaman kardeşini bulma umudunu kaybetmemiş ve bu güne Peri için özel bir mektup hazırlamıştır.
Hosseini'nin bu kitabında, diğer kitaplarına göre karakterler oldukça çoğalmış. Kitap, ana karakterlerle başlayıp onlarla sona ererken değişik zaman dilimlerinde, dayı Nebi, Peri'nin üvey babası, üvey annesi, komşu evin 3. nesil kuzenleri İdris ve Timur, Kabil'deki evin kiracısı Dr. Marcos ve onun Yunanistan'ın Tinos adasındaki yakınlarının hikayelerini de okuruz. Bu durum konuyu bayağı dağıtıp okuyucuyu olaylardan koparmakla beraber güzel bir kurguyla sonradan hikayeye geri dönüş de sağlanabilmiş. Yine de bazı karakterler gereksiz olmuş diye düşünüyorum.
Kitabın kapağı ise bana çocukluğumun acıklı hikaye yazarı Kemalettin Tuğcu'nun kitaplarını hatırlattı. Yazar adeta, "sizi üzüp ağlatacağım, hazırlıklı olun" diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder